Kahvaltınızı Hangi Ülkede Alırdınız?

Her ülkenin kendine has yemek kültürü var gerçekten. Tabi en önemli etken bulundukları coğrafi konum ve geçmişten gelen kültürel alışkanlıklar.

Ama hepsi bir yana yine en güzeli bizim soframız. Şu dolu dolu görsel sizde de günün her saatinde kahvaltı yapabilecek hissi uyandırmıyor mu?

Eğer bir tatil planınız varsa ve yurtdışına çıkıp gezecekseniz uçak bileti almadan önce kahvaltıda ne yiyeceğinizi araştırmanızda fayda var. Afiyet olsun.

İNGİLTERE: Kahvaltı onlar için hayatın vazgeçilmezi. Disiplinli, düzenli bir günün başlangıcı güzel bir kahvaltıdan geçiyor. Evet İngilizlerden bahsediyoruz. İngiltere’de yaşıyorsanız sabah erken saatte kalkıp güzel bir kahvaltıyla karşılanabilirsiniz. Tek bir tabakta herşeyi afiyetle yiyorsunuz. Evet göze biraz karma karışık gelebilir hatta tatlı ve tuzlu herşeyin tek bir tabakta oluşu pek de bizlerin damak tadına hitap etmiyor. Mantar, kızarmış ekmek ve domuz kanından yapılan salam bu tabağın vazgeçilmezlerindendir. Bu tabağın yanında içecek olmazsa olmaz tabi. Bir bardak portakal suyu ya da sütlü çay eşlik eder. Çok güzel görünüyor olabilir ama bu bol yağlı ve kalori dolu tabağı sever misiniz bilemiyoruz?


ALMANYA: En kalabalık kahvaltı sofrası onların ki. Bizim gibi bol çeşit seven Almanların peynir, reçel, tereyağ, zeytin ve sucuğun envai çeşidini bulundurduğu bu sofradan doymadan kalkmak onlara göre değil. Ayrıca bizim alıştığımız poğaça, simit gibi unlu mamüllerin de farklı türleri bulunur. Sanırım gurbetçilerimizin pek de buraların kahvaltısını özleyeceğini söyleyemeyiz. Ayrıca günün her saati su gibi tüketilen biranın da bazen sofrada kendine yer bulduğu olur. Almanların kahvaltısı için özet geçmek gerekirse lezzet değil güne enerji depolayarak başlamak önemli.


RUSYA: Fazla kalabalık olmayan bir kahvaltı tabağı ve bolca baharat. Hatta genellikle deniz ürünlerinin tüketildiği bir kahvaltı düşünün. Bize pek de uymayan bir sofra diyelim. Sabah kahvaltınızı lakerda ve havyarla yapar mıydınız? Sabah sabah yenir mi dediğinizi duyar gibiyiz. Peki öyleyse bol baharatlı sucuk ve salamın yanında peynir ile şansınızı deneyebilirsiniz. Bir de baharatlı ekmek. Ruslar kahvaltı söz konusu olunca tam bir baharat düşkünü oluyorlar. Ayrıca çayı da İngilizler gibi sütlü içmeyi ihmal etmiyorlar.


AMERİKA: Hızlı yaşayan Amerikalıların kahvaltısı da öyle. Zaman değerli olduğu için kahvaltıya çok harcamak istemezler. Bu tabakta göreceğiniz herşey kızarmış. Yumurta, peynir, sosis alıştığımız lezzetler. Ama bunların yanında waffle, donut, pancake ve mısır gevreği gibi fastfood yiyecekler de bolca tüketilmekte. Amerikalılar genelde kahvaltının yanında güne filtre kahveyle başlarlar. Amerika’da hızlı bir gecenin ardından işe geç kalmamak için uyanmak istiyorsanız filtre kahve şart. Ayrıca kahvaltıya bolca farklı soslar da eşlik eder. Bu kadar fastfood yiyeceğin daha kahvaltıdayken yenmesi Amerikalıların dünya obezite listesinde birinci sırada olmasına pek de şaşırmıyor insan.


FRANSA: Kahvaltı onların hayatında diğer ülkeler gibi çok ciddi bir yere sahip değil. Bir fincan filtre kahve, kruvasan, krep, tereyağ, reçel... Güne başlarken hızlı bir kahvaltıyı tercih eden Fransızlar tam aksi küçük lokmalarla yemekten de büyük keyif duyarlar. Ayrıca bizim gibi kalabalık bir kahvaltı yerine daha çok bireysel yapmayı tercih ederler. Evet bu kahvaltıyı pek de sevdiğimiz söylenemez ama diyet yapanlar için kesinlikle ideal.


İTALYA: Kahve bu ülkenin vazgeçilmezi. Her yerde kahvenin her çeşidine denk gelebilirsiniz. İtalyanların kahvaltı kültürü yok desek yanlış olmaz. Cappucinonun yanında herşey onlar için kahvaltı sayılır. Genellikle meşhur ponçik adı verdikleri içi reçelli unlu mamülleriyle kahvaltı yaparlar. Pastane kültürünü çok sevdikleri için güne tatlı, tuzlu farketmeksizin bisküvi ve kurabiye çeşitlerini de tüketerek başladıkları olur.